Sansürsüz internet !






Aslında konuyu ayrı bir başlık altında açmam gerekirdi fakat konu sapması olmaması açısından, aşağıda ki Deklarasyon metni ile birlikte kaleme almayı daha uygun gördüm.

Bilindiği üzere 2007 yılından beri internet ortamında çeşitli yasaklama ve engelleme gibi devlet eliyle yapılan müdahelelerle karşı karşıyayız.

İş öyle bir hale geldi ki, Yasaklı sitelere erişebilmek için 40 takla attığımız, yer yer Dns ve Ağ ayarları uzmanı oluverdiğimiz zamanlar oldu.Artık Youtube 'a girebilmeyi bile büyük bir başarı sayan ve bununla övünen arkadaşlara sahibim.

***

Öncelikle belirtmekte fayda var durum sadece Youtube 'a erişememekle alakalı değil.En bilinen örnek Youtube olduğu için onu baz alıyorum. 2009 yılı (ilk 5 ay) verilerine göre engellemenin yegane tetikçisi konumunda ki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ( TİB ) ;

"2601" siteyi engellemiş durumda.Bu sayının sadece "467" 'si yargı kararı ile geri kalan"2126" siteyi ise Re'sen yani kendi başına aldığı kararlarla engelleme yoluna gitmiştir. Sadece müstehcenlik gerekçesiyle kapatılan site ise sayısı 967 ' dir.

Dikkat ediniz !! Çocuk pornosu falan demiyorum bildiğiniz müstehcenlik.Çünkü çocuk pornosunun ayrı bir maddesi var.

Öyle ki Müstehcenlik denen kavramın ucu çok açık.Kime, neye göre bir resim , video müstehcen ilan edilebilir.Bunun kararına neden ? senin badem bıyıklı iletişim uzmanın karar veriyor ?

Hadi bunları geçtim...

Bir google maps in blogger ın(şimdi açık) geocities in erişimlerinin engellenmesinin mantığı nedir ?

Ben söyleyeyim ;

-İsteyen her vatandaşın en kolay yoldan bilgiye ulaşmasının önüne set çekiliyor.
-Porno yasaklanarak aslında zinaya karşı önlem alınmaya çalışılıyor.
-Sadece iktidar sahibinin istediği alana doğru kaydırılıyoruz.
-Müstehcen sayılan dekolteli,bikinili,iç çamaşırlı bayanların ! yada böylesi bir içeriğe sahip herşeyin her durumun önüne geçiliyor.
-Karşıt görüşe sahip kurumlar yada yapılanmalar susturulurken dincilere ait ne kadar saçmalık varsa hepsine imtiyaz sağlanarak önleri açılıyor............

Gün geçtikçe engellenen site sayısı çığ gibi büyümekte.Hangi siteleri engellediklerini açıklasalar biliyorum ki kıçımla güleceğim.Hatta faaliyet raporlarına bakın, sürekli şikayet sayılarından bahseder olmuşlar.

İlla çocukları ve gençleri korumak mı istiyorsunuz. ? Onları daha doğru bir şekilde eğitin! çünkü onlar sağlıklı bir eğitimle kendilerini zaten koruyacaklardır.

Bir dostumun da dediği gibi , Vatanı korumanın en iyi yolu budur.

İnternet ile işi olan herkesin ,kendileri ve gelecekte internet 'i kullanacaklar adına bu konuya duyarsız kalmaması gerekmekte.

Bilmem anlatabiliyormuyum ?



İnternet’te Sansüre Karşı Ortak Platform Deklarasyonu

23 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA

http://www.sansursuzinternet.org.tr/

Temel Hak ve Özgürlükler Engellenemez

1. Internet kullanıcılarının düşünce özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı engellenemez.
2. Türkiye’de bireylerin, kurumların, ve şirketlerin bilişim alt yapılarını istedikleri şekilde oluşturmaları ve istedikleri servislerden yararlanmaları engellenemez. Sansür ülke ekonomisine de kabul edilemez bir bedel yüklemektedir.

Hukuka Aykırı, Ölçüsüz ve Keyfi İdari İşlem Demokratik Hukuk Devletinde Kabul Edilemez
3. 03 Haziran 2010 tarihinden beri Google servislerine uygulanan dolaylı sansür Anayasa’ya ve hukukun temel ilkelerine aykırıdır. BTK ve TİB tarafından alınan karar ve uygulama ölçüsüz ve tutarsız bir uygulamadır. Bu konuya ilişkin yapılan açıklamalarda, idarenin böyle bir yetkisinin olmadığı vurgulanmıştır. Nitekim, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı talebi ile Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 17.06.2010 tarihinde YouTube sitesine erişim sağlayan 44 IP adresini engelleme kararı daha önce yapılan işlemin yetki bakımından hukuka aykırı olduğunu ispatlanmıştır.
4. 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 17.06.2010 tarihinde verdiği ek karar, yetki sorununu çözmüş bulunmakla birlikte, kullanıcıların anayasal haklarını dikkate almadığı için yanlıştır ve en kısa sürede kaldırılması gerekir.
Sansür Amaçlı Kullanılan 5651 Sayılı Kanun Kaldırılmalıdır

5. Erişim engelleme hukuka aykırı içeriği engellemede yetersiz bir yöntemdir. Mevcut engelleme yöntem ve araçlarının hiçbiri hukuka aykırı olduğu veya çocuklar açısından uygun olmadığı iddia edilen içeriğe ulaşmayı engelleyecek etkili bir çözüm sunmamaktadır. Erişim engelleme ile iddia edilen suçu işleyenden ziyade tüm Internet kullanıcıları cezalandırılmaktadır. Eğer filtre kullanımı gerekli görülüyorsa, bu kullanım bireyler tarafından kendi kişisel bilgisayarları üzerinde gerçekleştirilmelidir.
6. Ayrıca, engelleme kararları sadece hukuka aykırı olduğu iddia edilen içeriğe değil, bu sistemlerin tümünün çalıştığı tek bir alanın içeriğinde bulunan milyonlarca yasal sayfa ve dosyaya da erişimi imkânsız kılmaktadır. Bu nedenle, 5651 sayılı Kanun ve uygulaması, Anayasa’da öngörülen ve AİHM tarafından geliştirilen zorunluluk ve orantılılık testlerinin gereğini yerine getirememektedir.
7. 5651 Sayılı Kanunun uygulanması sansürle aynı kapıya çıkmaktadır. Türkiye’de mahkeme kararları ve idari engellemelerle 5000’den fazla web sitesi şu anda erişime kapatılmış bulunmaktadır. Yüzlerce web sitesi de 5651 Sayılı Kanun’un kapsamı dışında engellenmiştir. Mevcut rejimin taşıdığı esasa ve usule dair eksiklikler ifadeyi sansürleyen ve susturan bir yapı oluşturmuştur. Kanun ve uygulamasının etkileri geniştir, yalnızca ifade özgürlüğünü değil, özel yaşamın gizliliğini ve adil yargılanma hakkını da ihlâl etmektedir. Demokratik bir toplumda sansürün bu ölçüde yaygınlaşması kabul edilemez.
8. 5651 Sayılı Kanun Kaldırılmalıdır. 5651 Sayılı Kanun, çocukları hukuka aykırı ve zararlı İnternet içeriğinden korumak amacıyla hazırlanmıştır. Fakat benimsenen engelleme politikası, hükümetin çocukları koruma amacının çok ötesine geçmektedir. Uygulamada yaygın olarak görünen sonuç, hukuka aykırı olmayan içeriğin ve 03 Haziran 2010’dan itibaren Google şirketinin Türkiye’den milyonlarca kişi tarafından kullanılan 40’a yakın servisine yetişkinlerin erişiminin ve bu servislerin kullanılmasının yasaklanması olmuştur.
Çocukların Zararlı İçerikten Korunması için Öngörülen Devlet Politikası Yetişkinleri Etkilememelidir

9. Hükümet, mevcut politikası yerine çocukları gerçekten zararlı İnternet içeriğinden korumak için yeni bir politikayı katılımcı bir şekilde geniş kamuoyu desteği (sivil toplum, akademi, ve özel sektör) ile geliştirmelidir. Ancak bu yeni yapılanma, çoğunluğun ahlaki değerlerini diğerlerine dayatacağı bir çalışma olmamalıdır. İnternet düzenlemesine ilişkin yeni politika, ifade özgürlüğüne ve yetişkinlerin her türlü İnternet içeriğine erişim ve tüketim haklarına saygı temelinde geliştirilmelidir. Bu ilkeleri içeren yeni politika, şeffaf, açık, katılımcı, ve çoğulcu bir yöntemle belirlenmeli ve hayata geçirilmelidir.
10. Vatandaşların Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerini korumak hükümetin ve idarenin asli görevidir. Bu güvencenin sağlanmaması halinde sorumluların istifa etmesi demokratik bir toplumun zorunlu sonucudur. Bu nedenle, yukarıda sayılan önlemleri en kısa sürede almamaları halinde gelişmelerden sorumlu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı İnternet Daire Başkanlığı Başkanı Sayın Osman Nihat Şen, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Sayın Tayfun Acarer ve Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın istifa etmesi acil bir zorunluluk haline gelecektir.